Ayağa yerleşen hastalıkların en sık görülenlerinden biri de ayak siğilleridir. Görülme sıklığının artışında nüfusun ve insan hareketlerinin çoğalması, hijyen kurallarına yeterince dikkat edilmemesi ve insan bağışıklık sisteminin zayıflaması rol oynayabilir.
Ayak siğilleri bir yandan ayağın fonksiyonunu bozarken diğer yandan görünümünü de kötüleştirir. Bu durum hastanın psikolojisini olumsuz etkiler. Erken dönemde tedavi yapılmadığı zaman çok ciddi komplikasyonlara yol açarak günlük yaşantıyı çekilmez hale getirebilir. Oysa hastalık ilerlemeden tedavisi hem daha kolay ve kısa sürede sonuç verir hem de estetik sonuçları çok iyidir.
Ayak Siğili Nedir?
Ayak siğili ayağa yerleşen bir virüs enfeksiyonudur. Hastalığı oluşturan virüsler yaklaşık 200 kadar türü olan HPV (Human Papilloma Virüs) cinsi mikroorganizmalardır. Bazı HPV türleri ayağa daha çok yerleşir.
Virüs, ayağın çoğunlukla tabanında olmak üzere farklı yerlerine yerleşebilir. Önceleri küçük ve az sayıda zamanla büyüyerek birleşen kitle ve plaklara sebep olur. Bu kitleler bazı kişilerde şiddetli ağrılara ve yürüme zorluklarına sebep olabilir.
Ayak Siğili Nasıl Bulaşır?
Ayak siğili HPV virüslerinin oluşturduğu bir enfeksiyon hastalığı olup çok bulaşıcıdır. Hastalığı oluşturan HPV mikrobunun bulaşmış olduğu insan, hayvan, su ve toprak gibi kaynaklardan direkt ve dolaylı temasla bulaşır. En sık bulaşma şekilleri şunlardır;
- Mikroplu havuz, göl, hamam gibi sulu ortamlardan
- Mikrop taşıyan kedi, köpek, at gibi hayvanlardan
- Ayağında siğil olan kişiyle ortak terlik, ayakkabı, çorap, havlu vb. kullanarak
- Ayağında siğil olan kişiyle ortak banyo, tuvalet kullanarak
- Mikroplu tarla, bahçe, kumsal gibi yerlerde çıplak ayakla dolaşarak
Oluşumunda Kolaylaştırıcı Sebepler Nelerdir?
Hastalık HPV virüsünün oluşturduğu bulaşıcı bir hastalık olmakla beraber bir çok hastada virüsün deriye yerleşimini, çoğalmasını ve yayılmasını kolaylaştıran sebepler bulunabilir. Bu sebeplerin önceden bulunması hastalığın şiddetini ve seyrini etkiler. Bunlar tüm vücudu ilgilendiren genel ya da ayağı ilgilendiren bölgesel sebeplerdir.
Tüm vücudu ilgilendiren genel kolaylaştırıcı sebepler;
- Bağışıklık yetersizlikleri
- Bağışıklığı baskılayan ilaç kullanımları
- Diyabet
- Dolaşım bozuklukları
- Lösemi ve lenfoma gibi bazı habis hastalıklar
Ayağı ilgilendiren bölgesel kolaylaştırıcı sebepler;
- Ayakta egzama, sedef hastalığı, mantar gibi deri bütünlüğünü bozan hastalıklar
- Sıkan ve ayağı tahriş eden ayakkabılar giyilmesi
- Sentetik çorap giyilmesi
- Ayağın ortopedik sorunları
- Ayağın sürekli ıslak kalması
- Ayakta aşırı kuruluk ve çatlakların bulunması
Ayak Siğilinin Belirtileri Nelerdir?
Yerleşim yeri taban olduğu için siğilin oluşturduğu kitle her basışta içeriye gömülür ve derinleşir. Diğer yandan üzeri nasırlaşır. Bu durum tanı koymada zorluklara ve hataya yol açar. Sıklıkla ayak nasırları ile karıştırılması bu yüzdendir. Oluşturduğu kitleden dolayı sanki ayakkabıya bir taş parçası girmişçesine her basışta ağrıya yol açar. Erken tedavi edilmezse bacak statiğini de bozarak bacaklarda ağrı oluşabilir.
Yerleşim Yeri
Ayak siğilleri ayağın farklı yerlerine yerleşebilir. Başlangıç yeri çoğunlukla topuklar, ayağın ön alt kısmı ya da ayak parmaklarıdır. Yani ayağın üst kısmında nadir görülürken ayağın tabanı en sık yerleşim yeridir.
Şekil ve Büyüklükleri
İlk başta küçük siyah bir nokta şeklinde başlar. Zamanla bunların sayısı çoğalır ve bir kitle haline gelir. Bazen tek bir odak şeklinde olabilirken bazen çok sayıda siğil odağı bulunur. Bunların çapı 1-2 mm’den birkaç santimetreye kadar değişebilir. Siğil odağı da bir tane olabildiği gibi çok sayıda olabilir. Tedavi edilmeyen küçük siğil kabarcıkları (papülleri) zamanla büyük ve sert plaklar oluşturur. Kabarıklıklar ve plaklar genellikle yuvarlak ya da oval şekillidir. Bazen de düzensiz şekil ve kenarlı olabilir. Çok ilerlediğinde kabartılar çokça büyür, karnabahar benzeri ya da ağaç kabuğu benzeri görüntüler ortaya çıkabilir.
Renkleri
Siğilin oluşturduğu kitlenin renkleri deri renginde olabileceği gibi genellikle deriden daha koyu renktedirler. Sık görülen renkler bej, gri ve kahverenginin tonlarıdır. Bazen siyaha yakın koyu kahverengi de olabilir.
Ayak Siğili ve Nasır Arasındaki Fark Nedir?
Ayak siğilinde alt deriden uzanan bir çıkıntı oluşması ve bu çıkıntının içindeki kanın hava ile teması sonucu siyah küçük bir nokta oluşur. Bu yüzden yan yana gelen küçük siyah noktacıklar siğil için belirleyicidir. Bu durum nasır için söz konusu değildir. Nasırda homojen bir görünüm vardır. Ancak siğilin oluşturduğu kitle bastıkça içeriye gömülür ve üzeri nasırlaşır. Dermatoloji hekimi üstteki nasırlı sert bölümü bistüri ile kazıyarak alttaki siğilin orijinal görüntüsünü ortaya çıkarır ve tanıyı kesinleştirir.
Ayak Siğilleri Ağrı Yapar mı?
Ayak siğilleri genellikle ayak tabanına yerleşir. Yerleşim yeri vücudun ağırlık merkezine denk gelirse her basışta kitle içeri gömülür, üzeri ve etrafı nasırlaşır. Bu nasırlaşma çok ciddi ağrılara sebep olabilir. Diğer yandan siğiller uzun süre tedavisiz kalırsa ağrıyı hafifletmek için kişi içgüdüsel olarak ayağın basış şeklini değiştir. Bu durum bacak statiğini bozarak bacak kaslarında kasılmalara ve ağrılara sebep olur.
Ayak Siğili Nasıl Teşhis Edilir?
Ayak siğilleri en çok ayak nasırları ile bazen de sedef hastalığı, egzama ve ayak mantarı belirtileri ile karıştırılabilir. Ayak siğilinde alt deriden deri yüzeyine doğru uzanan papillalar, içindeki kanın havayla teması sonucu küçük siyah noktacık oluşumuna sebep olurlar. Bu durum ayak siğili tanısı için belirleyicidir. Siğilin kitlesi büyüdükçe bu yan yana gelmiş küçük siyah noktaların sayısı da artar. Kitle bir yandan enlemesine genişlerken diğer yandan derinin içinde derinlemesine ilerler ve kemiğe baskıya yol açarak ağrıya sebep olur.
Ayak Siğilinin Komplikasyonları Nelerdir?
Başlangıçta basit küçücük bir nokta şeklinde başlayan ayak siğilleri ihmal edilirse çok ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bu olaya sonradan ilave olan istenmeyen sonuçlar şunlardır;
Nasırlaşma ve Ağrılar: Tedavisiz kaldıkça üzeri ve etrafında gittikçe büyüyen bir nasır oluşur. Bu nasırlara her basışta ayak ağrısına sebep olur. Nasır yerleşimi ayağın ağırlık merkezine denk gelirse bacak statiği bozulduğundan zamanla bacaklarda da kasılmalar ve ağrılar oluşur.
Apseli Siğil (ikincil enfeksiyon): Ayak siğili deri bütünlüğünü bozabildiği için buraya bazı bakteriler girerek apseleşmeye yol açar. Bu durum ateş, kızarıklık, şişlik, ağrıda artış ve cerahat oluşumu ile kendini belli eder.
Yılancık (Erizipel): Siğilin oluşturduğu deri açıklıklarından giren bakterilerin yüzeysel lenf damarlarını iltihaplandırması ile önce ayakta sonra alt bacakta gittikçe genişleyen kızarıklık, şişlik, ödem ve ateş ile kendini gösteren bir deri enfeksiyonudur.
Lenf Damarı İltihabı (Lenfanjit): Siğilin oluşturduğu deri açıklıklarından giren bakterilerin daha büyük lenf damarlarını iltihaplandırması ile oluşur. Ayaktan bacağa doğru halat gibi ilerleyen kızarıklık, ağrı ve ateş ile kendini gösterir.
Siğilin İlerlemesi ve Yayılması: Bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde ayakta çok ileri boyutlara varabilen yayılma ve adeta ağaç kabuğuna benzeyen görünümler oluşabilir. Ayrıca HPV virüsü ayaktan diğer vücut bölgelerine de yayılarak yeni siğiller oluşturabilir.
Hekime Ne Zaman Başvurmalıdır?
Bütün hastalıklarda mümkün olan en kısa zamanda hekime başvurmak çok önemlidir. Ayak siğillerinde ayakta daha önce hiçbir sorun yokken birkaç milimetrelik yeni bir kitleyi ya da yeni oluşumu fark eden kişi hemen dermatoloji hekimine başvurulmalıdır. Çünkü erken dönemde tedavisi hem çok kolay ve hızlı hem de estetik açıdan çok daha iyi olacaktır.
Ayak Siğili Ele Bulaşır mı?
Ellerimiz vücudumuzun her yerine ulaşabilen çok hareketli ve önemli organlarımızdır. Ayakta siğil oluşturan HPV mikrobu ayaktan ellere buluşabildiği gibi ellerden diğer vücut bölgelerine de bulaşabilir.
Ayak Siğilinin Tedavisi Nasıldır?
Ayak siğilleri oluştuğu yerde uzun süre aynı şekilde kalabildiği gibi nadiren de olsa kendiliğinden kaybolabilir. Ancak çoğu vakada değişen hızlarda olmakla beraber siğilin oluşturduğu kitleler sayıca ve büyüklükçe zaman içinde ilerlerler. Böylece hastalığın şiddetlenmesine yol açarak günlük yaşantıyı daha da çekilmez hale getirirler.
Diğer mikrobik hastalıklarda olduğu gibi HPV enfeksiyonlarında da kişisel bağışıklığın büyük önemi vardır. Bu sebeple sigara içimi, obezite, yanlış beslenme alışkanlıkları, uyku düzensizlikleri ve psikolojik problemler gibi bağışıklık sistemini olumsuz yönde etkileyen sorunları olan kişilerde hastalık çok daha problemli seyretmektedir. Bu yüzden hekimin uygulayacağı tedavilerin yanı sıra hastanın da kendine düşen görevleri yerine getirmesi gerekmektedir.
Ayak siğillerinin tedavisinde dermatoloji hekimleri aşağıdaki yöntemleri uygulamaktadır;
- Dıştan uygulanan asitli kimyasal solüsyonlar
- Elektrokoter
- Radyofrekans tedavisi
- Ablatif lazer yöntemleri
- D vitamini enjeksiyonu
- Kriyoterapi
Ayağa yerleşen siğilin büyüklüğü, derinliği ve sayısına göre dermatoloji hekimi yukarıdaki yöntemlerden birini ya da birkaçını tercih edebilir. Bu tercihte hastanın yaşı, mesleği ve beklentileri de rol oynar. Hekimin amacı tedavinin etkinliğinin yanı sıra kabul edilebilir kozmetik sonuçlar ile tedaviyi tamamlayabilmektir. Tedaviden sonraki yara bakım süreci ve kontrollere de hastalar tarafından dikkatle uyulmalıdır.
Tedavi Sonrası Ağrı Olur mu?
Sorunun cevabı herkes için aynı değildir. Uygulamalardan sonraki süreçler genellikle ağrısızdır. Ancak büyük ve derin lezyonlarda uygulama sonrası bir veya birkaç gün ağrı olabilir. Diğer yandan hekimin talimatına uygun yara bakımı yapılmaz ve yara enfeksiyon kaparsa buna bağlı ağrı olabilir.
Tedavi Sonrası Neler Yapılmalıdır?
Dermatoloji hekimi gerek gördüğü durumlarda tedavi sonrası ağızdan antibiyotik tedavisi uygulayabilir. Bunların saatlerine dikkat edilerek alınmalıdır. Diğer yandan hekim tarafından dıştan uygulanan solüsyon ya da krem tarzı ilaçlar reçete edilir. Bunların da hekim tarifine uygun şekilde tatbiki gereklidir. İyileşme gerçekleşene kadar hekim kontrolleri ihmal edilmemelidir. Kontrollerini ve tedavi seanslarını ihmal eden hastalarda yaranın mikrop kapması, yara iyileşmesinin gecikmesi ya da tam tedavisi gerçekleşmediği için siğilin tekrar büyümesi mümkün olabilmektedir.
Ayak Siğilleri Kansere Yol Açar mı?
Bazı genital siğil vakalarında özellikle kadınlarda rahim kanseri görülebilmektedir. Ayağa yerleşen siğillerde ise çoğu vakada kansere dönüşüm olmaz. Ancak nadiren de olsa skuamöz hücreli karsinoma tipindeki deri kanseri gelişebilir.
Ayak Siğili Tekrarlar mı?
Ayaktaki siğil tekrarlayabilir. Siğilin tekrarlaması ya hastalık tam tedavi edilemediğinden ya da mikrobu tekrar kaparak yeni bir enfeksiyon gerçekleştiğinden olabilir.
Ayrıca ayaktaki yerleşimlerde uzun süre tedavi edilmeyen siğiller çok derinlere gömülebilir. Bu durum tedavi sonrası derinlerdeki virüsün tam temizlenememesine yol açabilir. İlaveten kişinin bağışıklığı da zayıfsa siğilin tekrarlama ihtimali artar.
Bir kısım hastada tam tedavi gerçekleşmiş olduğu halde mikroplu ortamlardan virüsün tekrar bulaşması ile yeni bir ayak siğili oluşabilir.
Ayaktaki Siğillerin Tekrarlamaması İçin Neler Yapmalıdır?
Diğer mikrobik deri hastalıklarında olduğu gibi burada da tüm insan organizmasını ilgilendiren genel ve bölgesel önlemler olmak üzere dikkat edilmesi gerekenler vardır.
Tüm insan organizmasını ilgilendiren genel önlemler;
- Sigara gibi zararlı alışkanlıklardan uzaklaşılmalıdır.
- Sağlıklı beslenme programı uygulanmalıdır.
- Düzenli uyku uyumalıdır.
- Bağışıklığı yükseltecek tarzda yüksek moralli ve hareketli bir yaşam tercih edilmelidir.
Bölgesel önlemler;
- Mikroplu kişi ve ortamlardan uzak durulmalıdır.
- Doğal malzemelerden üretilmiş ayakkabı, terlik, çorap vb. kullanılmalıdır.
- Başkalarıyla ortak havlu, çorap, terlik, ayakkabı vb. kullanılmamalıdır.
- Ayakları uzun süre ıslak bırakmayıp kurulamalıdır.
- Ayakta ortopedik sorunlar varsa tedavi olmalıdır.
Görüldüğü gibi ayak siğilleri yeterince ilgilenilmediğinde komplikasyonlara yol açabilen ve bazı hastalarda kişinin bağışıklığıyla ilgili sorunların habercisi olabilen önemli bir hastalıktır. Bu sorunlara ek olarak mikroplardan korunmak için önlemler alınmadığında tekrarlama ihtimali yüksektir. Tedavi edilmediğinde siğiller yayılıp ilerlediği için tedavisi daha zor ve zaman alıcı bir duruma gelebilmektedir. Bu yüzden ayak siğillerinin erken tanı ve tedavisi çok önemlidir. Belirtiler başlar başlamaz dermatoloji hekimine gidildiğinde iyileşme hızı ve estetik sonuçları çok daha iyi olabilmektedir.